Fototerapi, ya da yaygın adıyla ışık tedavisi, deri hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan eski ve etkili bir yöntemdir. Sedef hastalığı, egzama ve çeşitli kaşıntı türleri gibi deri rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan bu yöntem, tıbbi literatürde “helioterapi” olarak da geçer. Bu tedavi, güneş ışığının iyileştirici etkilerinden faydalanma prensibine dayanır ve kökeni milattan önceki dönemlere, hatta antik çağlara kadar uzanır.
Eski medeniyetlerin sağlık uygulamaları üzerine yapılan araştırmalar, eski Mısırlıların ve Hintlilerin belirli deri hastalıklarını iyileştirmek için güneş ışığını tedavi amaçlı kullandıklarını ortaya koymuştur. Bu, güneş ışığının terapötik kullanımının yaklaşık 3500 yıl öncesine, tarihin derinliklerine dayandığını gösterir.
Fototerapi Yan Etkileri Nelerdir?
Fototerapi, yani parlak ışık tedavisi, çeşitli deri hastalıkları ve mevsimsel duygudurum bozuklukları gibi sağlık sorunlarının yönetiminde etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Genel olarak, bu tedavi şekli güvenli ve iyi tolere edilen bir tedavi olarak bilinir. Ancak, her tıbbi müdahalede olduğu gibi, fototerapinin de bazı potansiyel yan etkileri mevcuttur, bunlar çoğunlukla tedavinin dozajı ve süresiyle doğrudan ilişkilidir.
Duygudurum bozukluğu olan hastalarda, özellikle yüksek dozda ve uzun sürelerde fototerapi uygulandığında manik epizodlar gibi durumların tetiklenebileceği gözlemlenmiştir. Bu, tedavinin duygudurum üzerindeki güçlü etkisini gösterir ve bu tür yan etkilerin, özellikle bipolar bozukluğu olan kişilerde dikkatli bir şekilde izlenmesi gerektiğini vurgular.
Ayrıca, fototerapinin nadir de olsa doz artışı veya tedavi süresinin uzatılmasıyla ilişkili olarak bazı fiziksel yan etkilere neden olabileceği bildirilmiştir. Bunlar arasında bulantı ve baş ağrısı gibi semptomlar yer alır. Bu tür yan etkiler genellikle hafif olup, tedavi dozunun ayarlanmasıyla kontrol altına alınır.
Fototerapi Sınırı
Fototerapi tedavisi, özellikle yenidoğanlarda görülen yüksek bilirübin seviyelerinin tedavisinde önemli bir yöntemdir. Bu tedavi sırasında, hastanın güvenliği ve tedavinin etkinliği için bazı önlemlerin alınması gerekir. Tedavi sürecinde, hastanın gözlerinin korunması son derece önemlidir çünkü kullanılan yoğun ışık kaynakları göz sağlığı için zararlıdır. Bu nedenle, fototerapi uygulanırken kişinin gözlerinin özel olarak tasarlanmış koruyucu gözlükler veya bantlarla kapalı tutulması önerilir. Bu koruyucular, gözleri olası zararlı ışınlardan etkili bir şekilde korurken tedavinin devam etmesine olanak tanır.
Hidrasyonun artırılması, fototerapi tedavisi sırasında dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli noktadır. Fototerapi uygulanan hastalarda mayinin %10-20 oranında artırılması, vücuttan bilirübinin daha hızlı atılmasına yardımcı olur. Bu, özellikle yüksek bilirübin seviyeleri nedeniyle tedavi gören yenidoğanlar için faydalıdır. Hidrasyonun artırılması, vücudun detoksifikasyon sürecini destekler ve bilirübinin idrar yoluyla atılmasını kolaylaştırır, böylece tedavinin genel etkinliğini artırır.
Fototerapi Sonrası Sarılık Tekrarlar mı?
Fototerapi tedavisinin ardından, özellikle yenidoğanlarda sarılık tedavisinde kullanıldığında, bilirübin düzeylerinde geçici bir artış gözlemlenir. Bu, tedavinin doğal bir yan etkisi olarak kabul edilir ve tedavinin etkisini değerlendirirken dikkate alınması gerekir. Fototerapi, bilirübin moleküllerini parçalayarak onların vücuttan daha kolay atılmasını sağlar, ancak bu süreç zaman alabilir ve ilk başta bilirübin seviyelerinde bir artışa neden olur. Bu nedenle, tedavi sonrasında yenidoğanın bilirübin düzeyleri yakından izlenmelidir.
Bebeklerin taburcu edilmesinin ardından, bilirübin seviyelerindeki potansiyel yeniden yükselme riski göz önünde bulundurularak, 7-10 gün boyunca dikkatli bir şekilde takip edilmeleri önerilir. Bu süreç, fototerapi sonrası bilirübin düzeylerindeki değişikliklerin, bebeklerin sağlık durumu üzerinde olumsuz bir etki yaratıp yaratmadığını değerlendirmek için kritik öneme sahiptir. Bebeklerin bu dönemde düzenli sağlık kontrollerine getirilmesi, gerekirse ek tedavi yöntemlerinin zamanında uygulanabilmesi için önemli bir konudur.
Ayrıca bakınız: deprem neden olur