İstanbul Üniversitesi kapıları halka açılıyor! Ziyaret saatleri de belli oldu. Rektörlük, okuldaki tüm kampüslerin artık vatandaşlar tarafından da ziyaret edilebileceğini duyurdu. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, konuyla ilgili “Üniversitenin kapısı parmaklıklarla kapalı olamaz. Bu acı bir şeydir. Üniversite, öğrencilerini nasıl böyle bir imajla karşılar? 28 Şubat’lardan kalan o kötü izlerin, karanlık günlerin ülkemize yakışmadığını düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de ‘üniversite’ dendiğinde akıllara gelen ilk yerlerden biri de hiç şüphesiz ki İstanbul Üversitesi’dir. Tarihiyle ve kalitesiyle herkesin zihninde yer eden bu köklü üniversite, artık halk ziyaretine açık olacak. Yani üniversiteye artık dışarıdan yabancı misafir kabul edilecek.
Özellikle de tarihi yarımada bölgesinde yer alan Beyazıt ana kampüsü, ve devasa bir ana kapıya sahip olan okul, sembol haline gelmiş bu kapılarını öğrenciler ve akademisyenler dışındaki diğer ziyaretçilere de açacak.
İstanbul Üniversitesi Kapıları Halka Açılıyor! İşte Ziyaret Saatleri
İstanbul Üniversitesi kapılarının halka açık hale getirilmesi konusunda bir bilgi daha paylaşıldı. Üniversitenin halk tarafından ziyaret edilebilmesine yönelik, ziyaret saatleri hakkında da paylaşımlar yapıldı. Konuyla ilgili halkı bilgilendiren gazeteciler; Laleli, Horhor, Avcılar, Çapa, Şişli, Kadıköy, Bahçeköy, Bakırköy ve Büyükçekmece’de bulunan kampüslerin hafta içi saat 08:30 ile 17:00 arasında ziyaret edilebileceğini söyledi.
Bu yerleşkelerdeki ziyaretlerin yanı sıra, Beyazıt Yangın Kulesi ile şu an müze statüsünde bulunan diğer kampüsler de ziyarete açılacak. Bu kapsamda yer alan okulların ziyaret saatleri ise 08:30 ile 17:00 olarak belirlendi.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Osman Bülent Zülfikar: “Üniversitenin kapısı parmaklıklarla kapalı olamaz..”
İstanbul Üniversitesi Rektörü Osman Bülent Zülfikar, almış oldukları bu kararla birlikte “duvarsız üniversite” tanımının artık hayata geçirildiğini söyledi. Kendisinin konuyla alakalı yaptığı açıklamaların tamamı ise şu şekilde;
“28 Şubat’lardan kalan o kötü izlerin, karanlık günlerin ülkemize yakışmadığını düşünüyoruz. Ülke halkıyla, insanıyla bir bütündür. Bunu bize geçmişte hatta en son 15 Temmuz’da da birçok kere göstermiştir. Üniversiteli ve üniversitesiz ayrımını doğru bulmadığınız için bu kapılar herkese açık.
Rektörlüğümün birinci ayının sonlarıydı veya ikinci ayının başlarıydı. Bir etkinlikte konuşmak için salondaydım. Salonda ekrana bu kapı yansıtıldı. Dikkatimi çeken bizim kapı, parmaklıklarla kapalıydı. Bu görüntü bizim her şeyimizde var, resmi evraklarımızda, dosyalarımızda, hepsinde. ‘Burada bir yanlışlık var’ dedim. Üniversitenin kapısı parmaklıklarla kapalı olamaz. Bu acı bir şeydir. Üniversite, öğrencilerini nasıl böyle bir imajla karşılar?
Öğrencilerimiz o sağ ve sol taraftaki dar yerden, turnikelerden geçerek değil, o orta kapıdan gönül rahatlığıyla, bu ülkenin onurlu evlatları olarak, öğrencileri olarak buraya girsinler istedik. Bu mekan onların sayesinde, onlarla beraber cıvıl cıvıl oluyor. 3-4 ay evvel aldığımız bir karar.
Bir tarafta Süleymaniye Külliyesi’nin bugünkü tabiriyle üniversitenin, hemen yanı başımızda Beyazıt’ın, öbür tarafta da Şehzadebaşı’nın olduğu bir üçgen içerisindeyiz. Burası Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a ilk girdiğinde, yaptırdığı meşhur eski saray. Onun yerine kurulmuş bir mekan. Dolayısıyla bir ilim yuvası. O ilim yuvasını tarihten aldığımızın daha fazlasıyla bırakmak arzusundayız.”
Öğrenciler Duruma Tepkili
İstanbul Üniversitesi kapılarının halka açılması kararına öğrenciler tepki gösterdi. Birçok öğrenci, bu kararın çok yanlış olduğunu söyleyerek kendilerine de fikir sorulması gerektiğini ifade etti. Özellikle de suç işlemeye yönelik eylemlerin, alınan bu karar neticesinde üniversite içerisine de sızdırılabileceğine yönelik endişeler mevcut. Yine ülkenin siyasi gündeminin de alınan bu karar neticesinde tepki gösterdiği açıkça ortada. Gelen tepkiler üzerine İstanbul Üniversitesi Rektörü Osman Bülent Zülfikar’ın nasıl bir karar alacağı ise merak konusu.
Ayrıca sizler için hazırladığımız “neden deprem olur” konulu içeriğimizi de okuyabilirsiniz.
